Çocukluk dezintegratif bozukluğu Heller hastalığı, Heller sendromu, Heller demansı, İnfantil demans veya dezintegratif psikoz gibi birçok adla da isimlendirilir. Yaygın Gelişimsel Bozukluklarda gelişimsel gerilikler genellikle yaşamın ilk yılı içerisinde başlarken çocukluk dezintegratif bozukluğunda en azından iki yıllık normal bir gelişimden sonra belirgin bir gelişimsel gerileme gözlenir.İlk kez 1930 yılında Heller tarafından infantil demans olarak adlandırılan bu bozuklukta, 2-4 yıl normal gelişim döneminin ardından, iletişimde, sosyal gelişimde ve yaşa uygun davranışlarda belirgin bir gerilemenin olması söz konusudur. Belirtiler sıklıkla 3-4 yaş arası görülmeye başlar. Bu tanıyı koyabilmek için belirtilerin 10 yaştan önce gelişmiş olması gerekir. Başlangıç ani veya dereceli olabilir. İlk bulgular, aktivitede artış, huzursuzluk ve anksiyetedir. En sık görülen belirtiler iletişimde (dili algılama veya ifade etme becerilerinde) gerileme, sosyal becerilerde yetersizlik, kazanılmış tuvalet alışkanlığını kaybetme, motor becerilerde azalma, yaşa uygun davranışlarda bozulma, yaşa uygun oyun becerilerinde bozulma, yaşıt ilişkilerinden kopma, sözel olmayan davranışlarda bozulma olarak sıralanabilir.
Çocukluk dezintegratif bozukluğun erkeklerde görülme olasılığı kızlara oranla 3–7 kat fazladır;ve bozukluğun nedeni hakkında şuan kesin bir bilgi yoktur.
Çocukluk dezintegratif bozukluğunun DSM-IV tanı ölçütleri şöyle sıralanır:
A. Doğumdan sonraki 2 yıl içinde yaşına uygun sözel ve sözel olmayan iletişim, toplumsal ilişkiler, oyunlar ve uyumsal davranışların olması ile kendini belli eden görünüşte normal bir gelişmenin olması
B. Aşağıdakilerden en az iki alanda daha önce edinilmiş olan becerilerin (10 yaşından önce) klinik olarak önemli ölçüde yitirilmesi:
1. Sözel anlatım ya da dili algılama
2. Toplumsal beceriler ya da uyumsal davranış
3. Bağırsak ya da mesane kontrolü
4. Oyun
5. Motor beceriler
C. Aşağıdakilerden en az iki alanda olağan dışı bir işlevselliğin olması:
1. Toplumsal etkileşimde nitel bir bozulma (örneğin sözel olmayan davranışlarda bozulma, yaşıtlarıyla ilişki kuramama, toplumsal ya da duygusal karşılıklar verememe)
2. İletişimde nitel bozukluklar (örneğin konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması, bir söyleşiyi başlatamama ya da sürdürmede, dilin basmakalıp ve yineleyici bir biçimde kullanılması, çeşitli imgesel oyunlar oynamama)
3. Motor basmakalıp davranışlar ve mannerizmler de içinde olmak üzere davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması
D. Bu bozukluk başka özgün yaygın gelişimsel bozukluk ya da şizofreni ile daha iyi açıklanamaz.