Yaşam doyumu, olumlu ya da olumsuz pek çok farklı değişkenden etkilenen ve bireyin psikolojik iyi olma hali ile yaşam kalitesini gösteren bir çatı kavramdır (Veenhoven, 1996, s. 2). Yaşam doyumu bireyin cinsiyeti, yaşı, iş durumu, sosyo-ekonomik düzeyi, çevresel ve kişisel özellikleri ile evlilik durumu ve sosyal yaşam özellikleri gibi değişkenlerle ilgilidir. Yaşam doyumu bireyin gelecekte elde etmek istedikleri ile şu anda sahip olduklarının karşılaştırılmasıyla belirlenen bir değişkendir (Köker, 1991, s. 1; Özer ve Karabulut, 2003, s. 73; Selçukoğlu, 2001, s. 3). Yaşam doyum düzeyi yüksek olan bireylerin, yaşamlarında karşılaştıkları olaylar ve problemler karşısında duygusal olarak olumlu süreçleri kullanıp çözüme daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaştıkları, buna karşın düşük yaşam doyum düzeyine sahip bireylerin yaşamlarında olumsuz bir durumla karşılaştıkları anlarda doğru duygusal süreçleri kullanamadıkları, sorunlarla baş edemedikleri, kaygı, depresyon ve öfke benzeri tepkiler göstererek çözüme erişemedikleri ifade edilmektedir (Myers ve Diener, 1995, s. 1019).
Gelişimsel yetersizliği olan çocukların ebeveynlerinin yaşam doyum düzeylerini inceleyen çalışmalar; evlilik uyumu ve ailenin gelir düzeyi (Ende İnce ve Güdücü Tüfekçi, 2015, s. 102) gibi olumlu değişkenlerin yüksek düzeyde olmasının ebeveynlerin yaşam doyum düzeyini arttırdığını; buna karşılık stres düzeyi (Bilge vd., 2014, s. 611; Cho ve Hong, 2013, s. 230; Darling, Senatore ve Strachan, 2012, s. 270; Eapen, Crncec, Walter ve Ping Tay, 2014, s. 2; Huang, Chang, Chi ve Lai, 2014, s. 176), umutsuzluk düzeyi (Akandere, Acar ve Baştuğ, 2009, s. 24) ile kaygı düzeyi, çocuklarının problem davranış sergileme ve yetersizlik şiddeti (Allik, Larsson ve Smedje, 2006, s. 2; Baker, Blacher ve Olsson, 2005, s. 575) gibi olumsuz değişkenlerin oranlarının yüksek olmasının ebeveynlerin yaşam doyum düzeylerini azalttığını göstermektedir.
Gelişimsel yetersizliği olan çocukların ebeveynlerinin yaşam doyum düzeylerini incelemek üzere gerçekleştirilen araştırmalar; öz yeterlik (Barlow, Powell ve Gilchrist, 2006, s. 55; Williams, Cullen ve Barlow, 2005, s. 107) ve sosyal destek (Cappe, Wolff, Bobet ve Adrien, 2011, s. 1279; Davis ve Gavidia-Payne, 2009, s. 153; Duvdevany ve Abboud, 2003, s. 264; Migerode, Maes, Buysse ve Brondeel, 2012, s. 487; Smith, Greenberg ve Seltzer, 2012, s. 1818) değişkenleri ile ebeveynlerin sahip olduğu yaşam doyum düzeylerinin anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ebeveyn öz yeterliği; “bireylerin çocuk sahibi olmalarıyla birlikte sahip oldukları yeni görev/sorumlulukları yürütebilme ve yönetebilme yeterlikleri hakkında kendilerine karşı inanç ve yargılarıdır (Montigny ve Lacharite, 2005, s. 387). Yaşam doyumu ve öz yeterlik değişkenlerinin birlikte incelendiği çalışmalara bakıldığında; ebeveynlerin öz yeterlik algılarının kendilerine sunulan müdahale programları aracılığıyla arttığı, bunun yanı sıra yaşam doyum düzeylerinde de gelişmeler yaşandığı belirlenmiştir (Barlow vd., 2006, s. 55; Williams vd., 2005, s. 107).
Sosyal destek kavramı “birey üzerinde duygusal ve davranışsal yararları bulunan, bilgi, tavsiye, maddi yardım sunma veya bireyi çevresindeki diğer bireylerle olan karşılıklı ilişkilerini güçlendirmesi için destekleme” anlamına gelmektedir (Gottlieb, 1983, s. 278). Yaşam doyumu ve sosyal destek değişkenlerinin beraber ele alındığı çalışmalar incelendiğinde; ebeveynlerin yaşam doyum düzeyleri ile sosyal destek algıları arasında orta-yüksek düzeyde pozitif bir ilişki olduğu ortaya çıkmaktadır (Cappe vd., 2011, s. 1279; Davis ve Gavidia-Payne, 2009, s. 153; Duvdevany ve Abboud, 2003, s. 264; Kaner, 2004, s. 1; Migerode vd., 2012, s. 487; Smith vd., 2012, s. 1818).
Yaşam doyumu, bireyin evliği ve iş hayatı ile diğer alanlarda sürdürdüğü yaşamından duyduğu mutluluk düzeyi olarak tanımlanmaktadır (Myers ve Diener, 1995, s. 1020). Bir diğer ifadeyle yaşam doyumu, sosyal destek ve öz yeterlik gibi doğrudan müdahale edilen bir değişken değildir. Yaşam doyumu, birden fazla psikolojik parametrenin birleşmesiyle ortaya çıkan toplam bir mutluluk ve doyum düzeyidir. Yaşam doyumu eğitsel veya psikolojik müdahalelerle geliştirilebilen bir değişken değildir. Yaşam doyumu, gelişimine katkıda bulunan değişkenlerin düzeylerinin arttırılması veya depresyon ve stres gibi değişkenlerin düzeylerin azaltılması aracılığıyla müdahale edilebilen bir değişkendir.
Kaynak: Çattık, M., Aksoy, V. (2018). Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Ebeveynlerinin Sosyal Destek, Öz Yeterlik ve Yaşam Doyum Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Eğitim ve Bilim, 43(195), 65-77. DOI: 10.15390/EB.2018.7246