Öğrencilerin okul yaşamlarında başarılı olabilmeleri ve toplum içinde bağımsız yaşayabilmeleri için temel akademik becerileri kazanmaları önem taşmaktadır. Öğrencilere kazandırılması hedeflenen temel akademik beceriler; okuma, yazma, temel aritmetik işlemler ve problem çözme olarak sıralanabilir. Matematik problemi çözme, Amerika Ulusal Matematik Kuruluşu tarafından genel ve özel eğitim müfredatının en geniş kısmını oluşturmaktadır (National Council of Teachers of Mathematics [NCTM], 2000). Matematik problemi çözme, öğrencilerin problem içerisinde yer alan bilgileri analiz ederek ve yorumlayarak, hangi işlemleri kullanacağına ilişkin seçim yapmalarını ve uygulama basamaklarına karar vermelerini gerektirmektedir. Aynı zamanda problem çözme, öğrencilerin matematik kavramlarını nasıl uygulayacaklarını bilme ve hesaplama becerilerini yeni veya farklı ortamlarda kullanmayı da içermektedir (Montague, Applegate ve Marquard, 1993). Dolayısıyla, tüm akademik becerilerde olduğu gibi matematik problemi çözmek amacıyla bu tür işlemleri yerine getirebilmek için
bilişsel, üstbilişsel stratejiler ve işlemler kullanılmaktadır (Montague, 1992; Rosenzweig, Krawec ve Montague, 2011; Sweeney, 2010). Problem çözme sürecinde kullanılan bilişsel işlemler; anlama, çevirme, dönüştürme, planlama, tahmin etme, işlem yapma ve değerlendirmedir. Öğrenciler bir problemi çözme sürecinde bilişsel işlemleri gerçekleştirmek için bilişsel stratejiler kullanırlar. Problem çözmede kullanılan bu stratejiler, problemi okuma aşamasından başlayarak, çözümün ve sürecin kontrol edilmesine kadar rol oynar (Montague ve Bos, 1990). Okuma, kendi cümleleri ile ifade etme, görselleştirme, hipotez oluşturma, tahmin etme, hesaplama ve kontrol etmeproblem çözmede kullanılan bilişsel stratejilerdir (Montague, 1992). Matematikte problem çözmede, bilişsel işlemler ve stratejilerle birlikte üstbilişsel işlemler ve stratejiler de önemli rol oynamaktadır. Bu doğrultuda, matematik problemi çözerken öğrencilerin kendi problem çözme uygulamalarını izlemek için kullandıkları üstbilişsel stratejiler, kendini talimatlandırma, kendini sorgulama ve kendini izleme olarak sıralanırken, üstbilişsel işlemler ise strateji bilgisi, kullanımı ve kontrolü olarak betimlenmektedir (Montague, 1992). Alanyazında bilişsel ve üstbilişsel stratejiler incelenirken birarada ele alınması gerektiği çünkü bilişsel ve üstbilişsel stratejilerinin kullanımının herhangi birinde görülen sınırlılığın diğer bileşeni de etkilediği belirtilmektedir (Hallahan ve Kauffman, 2006).
Öğrenme güçlüğü (ÖG) olan öğrencilerin matematik becerilerinde yaşadıkları sınırlılıklar temel müdahale alanlarından biri olarak ele alınmaktadır (Miller ve Mercer, 1997; Montague, 1992).Temel müdahale alanlarından biri olan matematikte, ÖG olan öğrencilerin sayıları yazmada, temel işlemleri yapmada, işlem basamaklarını hatırlamada, işlemleri uygun adımlarla yapmada problem yaşadıkları ve matematik dili veya terimleri hakkında bilgi eksiklikleri olduğu belirtilmektedir (Bryant ve diğ., 2008; Bryant, Bryant ve Hammill, 2000; Geary, 2004; Kingsdorf ve Krawec, 2014). Ayrıca dil ve okuma becerilerindeki sınırlılıkları, ÖG olan öğrencilerin, ekleme, eksi, elde, değer ve ödünç alma gibi matematik terimlerini karıştırmalarına neden olmaktadır. Matematiğin en temel becerilerinden biri olan problem çözme, ÖG olan öğrencilerin zorlandığı becerilerden biri olarak da betimlenmektedir (Montague, Applegate ve Marquard, 1993).
ÖG olan öğrencilerin problem çözmede yaşadıkları güçlüklerin belirlenmesi amacıyla yapılan araştırmalar bulunmaktadır (Montague ve Applegate, 1993a; Ostad ve Sorenson, 2007; Rosenzweig ve diğ., 2011; Shin ve Bryant, 2015; Swanson, 1990; Swanson ve Jerman, 2006; Sweeney, 2010). Bu bağlamda, ÖG olan öğrencilerin bilişsel performansları ile ilgili olarak Swanson ve Jerman (2006), 1983 ve 2002 yılları arasında yapılmış olan araştırmaları incelemişlerdir. Araştırmalarını, öğrencilerin, sözlü ve görsel uzamsal matematik problemi çözme, uzun süreli bellek, kısa süreli bellek, çalışan bellek ve dikkat değişkenlerini temel alarak sınıflandırmışlardır. Araştırma bulguları incelendiğinde, ÖG olan öğrencilerin aynı gelişimsel yaşta bulunan normal gelişim gösteren akranlarına göre daha düşük bilişsel düzeye sahip oldukları bulunmuştur. Shin ve Bryant (2015), ÖG olan ve olmayan öğrencilerin matematik ve bilişsel performanslarını değerlendiren 23 araştırmayı incelemişlerdir. Araştırmada ÖG olan öğrencilerin matematik ve bilişsel performansları, gelişimsel yaşları aynı ve daha küçük olan öğrenciler ile karşılaştırarak betimlemişlerdir. Matematik performansı değişkeni açısından bulgular incelendiğinde, ÖG olan öğrencilerin, hesaplama yapma, problem çözme, matematik stratejilerini kullanma ve sayı sayma becerilerinin akranlarına göre daha düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. ÖG olan öğrencilerin çok aşamalı problem çözmede, etkili sayma stratejilerini kullanmada ve matematik probleminde ne sorulduğunu anlamada sınırlılıkları olduğu görülmekle birlikte, işlemleri yaparken belleklerinden bilgileri geri çağırma işlemini otomatik olarak yapamadıkları, olgunlaşmamış stratejileri kullandıkları belirtilmiştir. Bu bulgu bağlamında ÖG olan öğrencilerin, olgunlaşmamış işlem becerileri ve bilgileri zihinden geri çağırma yetersizliklerinden dolayı zihinden işlem yapma becerilerinde kendilerinden gelişimsel yaş olarak daha küçük olan öğrenciler ile karılaştırıldıklarında, bu öğrencilere göre daha düşük performans sergiledikleri görülmektedir. Benzer olarak zorluk derecesi yüksek olan ve yüksek bilişsel performans gerektiren problemlerde de kendilerinden gelişimsel yaş olarak daha küçük olan öğrencilerden daha düşük performans sergiledikleri görülmektedir. Araştırmanın diğer değişkeni olan bilişsel performans (çalışan bellek, işlemleme süresi, uzun süreli bellek, üstbiliş) değişkeni açısından araştırma bulguları incelendiğinde, ÖG olan öğrencilerin sayı ile ilgili becerilerde yürütücü belleklerinde sınırlılıklar olduğu ve görsel uzamsal belleklerinin akranlarına göre anlamlı olarak daha düşük olduğu görülmektedir. Uzun süreli bellek açısından ise ÖG olan öğrencilerin, akranlarına göre bilgileri depolamada ve uzun süreli bellekten bilgileri çağırmada sınırlılıkları olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Shin ve Bryant, ÖG olan öğrencilerin bilişsel performans açısından gelişimsel yaşları daha küçük olanlarla karşılaştırdıklarında, anlamlı farklılıklar bulamamışlardır. Bu durum, çalışan bellek ve üstbilişin gelişimsel gecikmeden ve olgunlaşmadan etkilendiği şeklinde yorumlanmıştır. ÖG olan öğrencilerin matematik problemi çözerken yaşadıkları güçlüklerin belirlenmesine ilişkin yapılan araştırma bulguları özetlendiğinde, bu grubun akranlarına göre daha az sıklıkta bilişsel ve üstbilişsel strateji kullandıkları, bunun bilişsel ve üstbilişsel kaynak ile üstbilişsel kontrol sınırlılıklarının bir sonucu olduğu belirtilmektedir (Rosenzweig ve diğ., 2011; Shin ve Bryant, 2015). ÖG olan öğrencilerin kullandıkları stratejilerin belirlenmesi ve bu öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerinin ortaya çıkarılması, öğretim programlarının şekillenmesinde önem arz etmektedir. Her ne kadar yurt dışında yapılan çalışmalarda (Montague ve Applegate, 1993a; Ostad ve Sorenson, 2007; Rosenzweig ve diğ., 2011; Sweeney, 2010) ÖG olan öğrencilerin matematik problem çözmede kullandığı stratejiler incelense de Türkiye’de bu tür çalışmalara rastlanmamıştır. Araştırmacıların bu yönde çalışmalar yapması, ÖG olan öğrencilerin matematik problem çözmede kullandıkları stratejilerin belirlenmesi açısından önemlidir. Bu çalışmada, öğrencilerin problem çözme becerisini gerçekleştirirken kullandıkları stratejileri ortaya koymayı hedefleyen bir değerlendirme çeşidi olan, sesli düşünme protokolü tanıtılmış, örneklendirilmiş ve puanlamasının nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Ayrıca alanyazında ÖG olan öğrencilerin sesli düşünme protokolü sonuçları tartışılarak, sesli düşünme protokolü ile yapılan değerlendirme sonuçlarının öğretime yansımalarına ilişkin bilgiler verilmiştir. Sonuç bölümünde ise ÖG olan öğrencilerin ve akranlarının kullandıkları bilişsel ve üstbilişsel stratejileri inceleyen araştırmalara duyulan gereksinime değinilerek önerilerde bulunulmuştur. Bu bağlamda, bu çalışmanın araştırmacılara ve öğretmenlere ÖG olan öğrencilerin problem çözmede kullandıkları stratejilerin belirlenmesine yol göstereceği düşünülmektedir.
Kaynak: Ozkubat, U. , Ozmen, E.R. (2018). Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrencilerin Matematik Problemi Çözme Süreçlerinin İncelenmesi: Sesli Düşünme Protokolü Uygulaması. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 19(1), 155-180. DOI: 10.21565/ozelegitimdergisi.299494